7 Kasım 1867’de Varşova’da beş çocuklu ailenin en küçüğü olarak hayata gözlerini açan Marie Curie ve kocası Pierre, radyum ve polonyum elementlerini bularak tüm dünyaya bilimin cinsiyetinin olmadığını gösterdiler.
Başarılarla dolu bu hayatın arkasında Marie Curie’nin babası Wladislaw ve annesi Bornislava’nın çocuklarının eğitimine cinsiyet ayrımı yapmaksızın önem vermesinin payı büyüktür.
Curie’nin annesi 1878’de tüberkülozdan öldü. 1883’te Curie 15 yaşındayken orta öğretimi sınıf birincisi olarak bitirdi. O ve ablası Bronya istedikleri eğitimi alabilmek için ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar çünkü Varşova Üniversitesi kadınları kabul etmiyordu. Curie 17 yaşındayken kız kardeşinin Paris’teki tıp fakültesine okuması ve ödemeye yardımcı olmak için özel öğretmenlik yaptı. Curie kendi başına çalışmaya devam etti. Kasım 1891’de Paris’e gitti.
Marie Curie, Paris’teki Sorbonne’ye kaydoldu. Çalışkan bir öğrenciydi ve sınıfının en iyisiydi. İlerleyen zamanlarda yurt dışında okuyan Polonyalı öğrenciler için olan Alexandrovitch Bursu’nu kazandı. Bu, Marie Curie’nin 1894 ‘te fizik ve matematik bilimlerindeki lisans derecelerini tamamlamak için gereken dersleri ödemesine katkı sağladı.
Marie Curie’nin çeliğin manyetik özelliklerini ve bileşimini araştırma projesi Pierre Curie ile tanımasına, ardından da 1895 yılının yazında evlenmelerine yol açtı. Pierre kristalografi (X ışınları ile minerallerin şekillerini ve iç yapılarını inceleyen bilim dalı) alanında çalışmalar yapmış ve piezoelektirik etkisi (mekanik basınç sonucunda, malzemenin elektrik alan ya da elektrik potansiyel değiştirme yeteneği) keşfetti. Manyetik alan ve elektriği ölçmek için aletler tasarladı. Curie’yi o sırada Avrupa’daki radyoaktif gelişmelerin raporları cezbetti. Goldsmit’e göre Curie iki metal plakadan birine ince bir tabaka uranyum tuzlarıyla kapladı ve aletler iki metal plakada arasındaki Uranyum ışınları ve bileşenleri ile ortaya çıkan elektrik akımlarını tespit etti. Curie uranyum hakkında çalışmalarına devam etti ve maddenin haline bakılmaksızın ışınların gücünün aynı kaldığını, Peşblend’i (Uranyum bakımından zengin bir tür cevher) denedi fakat saf uranyumun daha güçlü ışın yaydığını, 1898’de Curie ” radyoaktivite “terimini de belgelediği makalesinde bildirmiştir. Curie radyoaktivitelerim ölçülmesinin yeni elementler keşfedilmesine izin vereceğini de belirtti. Curie çifti Peşblend’i kimyasal bileşenlerin ayırmak için çalıştı, çalışmalarının sonucunda Curie çifti kimyasal bileşenlerden Bizmut benzeri bileşik, daha sonra Marie Curie’nin memleketi Polonya olması sebebi ile ismini Polonyum koyacakları daha önce keşfedilmemiş bir element içeriyordu. Marie Curie Fransa’da 1903 yılında doktora tezini savunan ilk kadındı. O yıl kocası ve Marie, radyasyon olaylarının anlamlandırılmasına katkılarından dolayı Fizik alanında Nobel Ödülü’nü kazandı. 1906’da Pierre Curie kaza sonucunda hayatını kaybetmiştir.
1911’de Marie, Polonyum ve Radyum elementlerini keşfettiği için ikinci defa Nobel Ödülünü kazandı. Ayrıca Nobel ödülünün 100. yılı dolayısı ile 2011 ” Uluslararası Kimya Yılı ” ilan edilmiştir.
Marie Curie bir radyoaktivite araştırma laboratuvarı kurmak istediğini görüştü, neredeyse tamamlanmak üzereyken 1.Dünya savaşı nedeni ile Curie savaşın ön saflarında doktorlara X-ışını makineleri düzenledi. Daha sonra laboratuvar için para toplamak için çok çabaladı fakat 1920 yılında muhtemelen radyoaktif maddelere maruz kalmasından dolayı sağlık sorunları yaşadı ve 4 Temmuz 1934’te yaşama gözlerini yumdu. Marie Curie kocasının yanına gömüldü ancak 1995 yılında kalıntıları Paris’e Fransız vatandaşlar eşliğinde taşındı. Curie çiftinin onuruna o yılların periyodik tablosundaki 96.element ” Curium “olarak adlandırılmıştır.
İlgi Çekici
88%
Bilgilendirici
91%
İlham Verici
94%
Bu içerik Stellar Lab Bilim Kulübü’nden Sümeyye Koyuncu tarafından oluşturulmuştur. Görüş ve önerileriniz için aşağıya yorum yazabilirsiniz.
Çok başarılı ve açıklayıcı bir yazı olmuş. Eline sağlık 🙂
Oldukça bilgilendirici ve bir o kadar da merak uyandırıcı bir yazı olmuş. Benzer türdeki yazılarınızı heyecanla bekliyorum. Ellerinize sağlık 🙂